Dört Yolun Kucağı
Sarı çocuk, yüzündeki yağmur suyu…
Kavga yaraların
Akan burnun
Kalbinin ardında damarlar arasında,
Kablolara dolanmış ellerin
Anıların mecbur kılmış
Çözüm yolunun yalnızlığa örülmüş mücadeleni.

Sen asi, koyun teninin beyaz hali
Göstermez içini.
İntikam nasılda sarmalamış
Geçmişin birikimleri diz kapaklarına oturuşunu,
Görünmez akarsuyun görünmez izleri
Bakışlarının siluetinde gizli.

Ulu insan, bir kamyon yükü koymuşsun göz kapaklarına
Kanlı dişlerin bir dikiz aynasına yapışır gülüşünde.
Uzan maraza anne katili ellerinle.

Ruh emici, göz suyu canavarı.
Susamış sulak yaraları tuzlamışsın,
Kızıl saçları dilek ağaçlarına asmışsın,
Kus nefretini!
Bırak
Sal
Okyanus girdabına dök kendini
Kar taneleri üşütmez kimseyi
Sarı çocuk seni bekler.