Burada Çin Prensesi kaçırıyorum, sonra bulutları ısırıyoruz... Isıtılmayı bekleyen arzular ve sönmeyen aşklardan çok uzakta... merhametten nefret edercesine... ayaklanma çıkartıyorum ruhumdan beynime akan, mızraklar saplayarak ve bir çemberin merkez noktasına sıkıştırıp dış açıyı kovalamasını izliyorum... uyandırmayın...
20 Ağustos 2012 Pazartesi
TÜM SABAHLAR
sabah saat 6
gökdelenlere vurur güneş ilk ışınlarını
ve vanilya dondurma aromalı tenin
ve gözlerin gibi
kahverengi saçların
büyülü bir hipnoz gibi
sabah saat 7 olurken
uykucu halin ve tüm sessiz pazar sabahları
soğuk sandviçini hazırladım yine
uyandın
ama gözlerin bir bebek gibi
yavaşça acılıyordu güneşe karşı
yatağımızda ekmek kırıntılarını döke döke
yedik koca bir sandviçi
kimin mutluluğu kimin kalbinde
bilmem sevgilim
saçların bir iki ton daha açıldı bak
gözlerin gülüyor
öpücüklerini hissediyorum
tanrım ne muhteşem bir sabah
ve tüm sabahlar
seninle güzel.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder