18 Ağustos 2013 Pazar

David Lynch



Haber: 
SARP DAKNİ / Arşivi
Çocukluğumuza ‘İkiz Tepeler’deki Laura Palmer’ın soğuktan mavileşmiş suratının tıkıştırıldığı plastik ceset torbasını sokan adam olarak damgasını vuran David Lynch’ten yeni bir film beklemekten helak olmuştuk. (Olmuş muyduk gerçekten?) 2006 tarihli hiç sev(e)mediğim ‘Inland Empire’ ile uzun metraj dünyasından bir sebeple uzaklaşan Lynch elbette boş durmadı. Birçok video, belgesel ve kısa film ile uğraştı. Resim yapmaya, mobilya tasarlamaya devam etti. Restoran ve gece kulübü işine girdi. Dahası ‘Family Guy’da birden fazla kez boy gösterdi. Kült oyuncusu Laura Dern’in yakın zamanlarda verdiği bir röportajda ağzından kaçırdığı yeni film projesinden henüz ses yok. Belki yarın, belki yarından da yakın...
Bu yazı Lynch’in müzik dışında uğraştığı disiplinlerle ilgilenmediği için bunca lakırdı yeter. 1980’lerin sonunda ‘İkiz Tepeler’ dizisinin tema müziğini vokali ile efsaneleştiren Julee Cruise için Angelo Badalamenti ile stüdyo çalışmaları yapan Lynch o gün bugündür müzikten asla tam olarak kopamadı. John Neff, Marek Zebrowski, Danger Mouse ve Sparklehorse ile farklı stüdyo çalışmaları yayımladı. 2011’de hem ilk solo albümü ‘Crazy Clown Time’ı hem de koruyuculuğunu üstlendiği seks ve yetenek bombası Chrysta Bell’in ‘This Train’ albümlerini piyasaya sürdü. ‘Crazy Clown Time’ kolay anlamlandırılamayacak bir sesler bütünüydü. Ancak hız kesmeden stüdyo çalışmalarına devam eden Lynch, bu kez gerçekten şaşırtacak kadar iddialı bir prodüksiyon ile karşımızda...
Bol elektronik soslu bu deneysel rock albümünün ilk bombası, adeta Twin Peaks’e selam çakan, Lykke Li vokalleriyle süslü, bir rüya kadar buğulu ve çekici ‘I’m Waiting Here’. Albümden hemen önce radyolara gönderilen şarkının aslında bonus olması yani esas iskeleti oluşturan şarkılar arasında yer almaması ilginç. İnsanın bu şarkıyla başlayacak yeni bir Lynch imzalı TV dizisi için ağzının suları akıyor adeta. Nina Simone versiyonu esas alınarak kaydedilen Bob Dylan klasiği ‘The Ballad of Hollis Brown’ dışında tamamı Lynch imzalı şarkılardan oluşan ve son derece tutarlı ilerleyen bu atmosferik albüm, Portishead, Tricky ve Massive Attack gibi isimlerle efsaneleşen trip-hop dünyasına da uzaktan uzağa göz kırpıyor. Eğriye eğri, doğruya doğru, David Lynch elini neye atsa altına çeviriyor. İstese de istemese de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder