İlk gördüğümde
yolun diğer yakasından ilerliyordu. Küt siyah saçları hafif dalgalıydı. Sadece
ileriye bakarak yürüyordu. Hiçbir şeyin farkında değil gibi derin ve
düşünceliydi bakışları. Durup arkasından bakmadım. Ben eve gidiyordum o da
büyük ihtimalle fakülteye...
İkinci
gördüğümde fakülteye gidiyordum o ise arkadaşlarıyla fakülteden çıkmış; belki
bir kafeye belki bir restorana ya da sinemaya gidiyordu. Onu fark ettiğimde
vücudumun kontrolünü kaybetmiş gibi ellerim saçlarıma gitti, yüz ifadem kendine
göre şekillendi gözlerim ise kendini onun gözlerinden ayırmadı. Yanımdan geçip
gittiler arkamı dönmedim. Bir kaç adım daha attıktan sonra dönüp izlemek
istedim. Arkadaşlarından biri de dönmüş ve benim onlara baktığımı fark etmişti.
Üçüncü görüşümde
kendimi kaybetmiş gibiydim. Fakültenin yakınlarında bir barda toplanmıştık
arkadaşlarla. Bir İspanyol kızla konuşuyordum. Kafamı kaldırdığımda gördüm onu,
yüzünde hâlâ o derin ciddi ifade vardı. Bir kaç defa göz göze geldik. Sigara
sardığını gördüm ve arkadaşımdan izin alıp sigara içmek için dışarıya çıktım.
Ondan önce çıkmak istedim. Barın önünde değilde karşısında ki tiyatro binasının
önüne ilerledim ve sigaramı yaktım. Benimle oda konuşmak istiyor muydu görmek
istiyordum. Kapıdan çıktı, yanıma değilde bir kaç adım ilerime geçip sigarasını
yaktı. Hiç çevirmedi kafasını bana doğru ben ise onu izliyordum. Sanki tam
karşımda sigarası içerken benim için oraya geldiğini düşünmememi söylemesinden
çekinip bir şey yapmadım. Sadece izledim, ben onu o da yıldızları. Bordo bir pantolon giymişti, koyu yeşil montu ve kalın bir atkısı vardı bordo renginde. O akşam emin oldum işte.
İki hafta oldu
neredeyse, hâlâ görmedim. Nerede bulabileceğimi bilmiyorum. Bir ay ömrüm kalmış
gibi aceleyle her yerde gözlerim onu arıyor. Ama bulamıyorum. Yüzünü unutmamak
için her gün hatırlamaya çalışıyorum. Öyle çok güzel ya da seksi biri değil.
Sesini de hiç duymadım. Ama hiç şüphem yok bu şehre sanki onun için gelmişim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder